31 Ocak 2010 Pazar

O Son Berberi Çıldırtmayacaktık Abi...


"Ne sevimli adam be bu" demiştik geldiğinde...Ailemizin tipik sevimli almancısı olur diye pek ilişmedik. Lakin...

Evet sevgili Barış Özbek, belki bu takımın en çok koşanısın, belki Galatasaray'ın Gatusso'su dediğimiz adamsın, ancak buraya kadar.
31 Ocak 2010 tarihli Denizlispor-Galatasaray maçı göstermiştir ki, Barış Özbek kendini düzeltmezse, bu takımda oynayamaz.
Evet, oynayamaz. Yanlış duymadınız. Neden mi? Yok yav, performansla ilgili bir sıkıntı yok tabii ki. Ne mi sorun?
Saçlar!
Bu takım Abel Xavier, Lucas Neill, Harry Kewell, Sabri Sarıoğlu gibi nice karizmatik adam görmüşken, o saçlarla olmaz Barış.
"O saçlarla antrenmana mı gelinir? Pazartesi kesilmiş görücem o saçları..."
Not: Yazının bir yerinde bir tuhaflık yaptım da, çıkaramadım şimdi.

Maçlar biter,Yorumlar başlar..


Güzel bir futbol günüydü. Günlerden 31 Ocak Pazar.. İlk Fener'in attığı 5 tane güzel golle başladı futbol günümüz. Sonra Arsenal-Manchester maçıyla tam bir futbol maçı izledik. Harika bir maç güzel goller ve Ronaldo'dan sonra Nani Manchester da harika şeyler yapıyor. Attığı gol müthişti. İzlerken küfür bile ettim =). Sonra da başladı Denizlispor-Galatasaray maçı.. Jo ve Neill ilk on birde,Giovani yedek. Herkes heyecanlı..Maç başlıyor ve Reijkaard geçen günlerde dediğim gibi yapıyor; Elano ve M.Sarp ortada, Elano uzun top atıyor, sağda Barış'ım(!), solda Arda, forvet arkasında Emre Çolak ve ileride Jo. Sevdim bu dizilişi..Maç başladı ve Arda'yla kafa golü buldu Galatasaray. Barış asist yaptı! Ama sonra, bundan önce izlediğim iki güzel, gollü maçtan sonra çok çok sıkıcı gelmeye başladı. Jo böyle bir rahat falan,Arda yorgun gibi, Elano az topla oynuyor, Emre bir şeyler yapmaya çalışıyor ama olmuyor tabi. Neyse ilk yarı da bitti. 2. yarı Emre yerine Giovani girdi oyuna ve hadi bakalım güzel şeyler izleyeceğiz derken Denizli golü attı ve daha heyecanlı hale geldi maç. Hemen sonra Jo yine yerden bir vuruşla 2. golü attı(3-4 tane şut çekti hepsi yerden..). Golden sonra dedim artık farka doğru gider maç ama bir baktım Jo çıkıyor ve yerine defans Emre Güngör giriyor. Bu değişiklikle oyun içerisinde bir kaç mevki değişikliği falan filan sıkıcılığı arta arta maç bitti. Şimdii...Öncelikle Leo Franco yerine, haftaya kalede büyük yazarımız Szanoan'ı görebilirsiniz;çünkü daha iyi oynayacağını iddia etti. Barış'ı takımdan gönderin bence ya da saçlarını düzeltsin bir şey yapsın ya! Çok çirkin..Başkaa,, Reijkaard'a büyük bir takımı yönettiğini hatırlatın; bu kadar korkak oynanamaz! Arda'ya söyleyin kendine gelsin. Caner aklını kullansın biraz. Elano'ya deyin ki: " Sen bir futbolcusun ve futbolcu futbol oynamak için topu kullanır,pas mas bir şeyler yapar.". Ve sonra bütün Galatasaraylı futbolculara bağırın:" Siz Galatasaray'da oynuyorsunuz, bu oynadığınız futbol değil!". Belki kendilerine gelirler..Maçtaki sadece iki güzel şey bence Neill'in oynadığı güzel futbol ve Jo nun attığı ilk gol. Aradığı defansı buldu Galatasaray galiba...Fenerbahçeyi ve Nani'yi de ayrıca tekrar tebrik ediyorum.