4 Temmuz 2010 Pazar

iki 50lik Arjantin lütfen

İlk maçlarının ardından, insanlarda "Arjantin kesin şampiyon", "Brezilya bırakmaz aga"
yorumları yükseliyordu. Fikrimi soranlara "Almanya" dediğimde bu işlerden anlamadığım, Avusturalya'nın zayıf bir ekip olduğu, futbol ile ilgili konuşmamam gerektiği söylendi. Hele Sırbistan maçından sonra tefe kondum. Eh, şu an itibariyle herkese kapak olsun.

Her ne kadar favorim Almanya olsa da, tuttuğum takım Arjantin'di. Hayatımın son 5 yılını Messi'nin her maçını izleyerek geçirdiğimden, bir gönül bağım vardı onlara. Futbol öngörümü kanıtlayacak bir maç olsa da, Almanya'nın dört tane atmasına gerek yoktu tabi.

Muhabbeti bırakıp maça bakalım. Almanya daha henüz maçın başında
Müller'in kafasıyla öne geçti. Romero çok yetersiz bir kaleci olduğunu bu ma
ç ile gösterdi. Zannederim ki gelecek Arjantin kadrosunda yer bulamayacaktır. Topa hamle yapmadan beklemek de neyin nesi? Almanya'nın hakkını vermek gerek, en azından ilk 20 dakikada. Arjantin'in 5-0-5 taktiğini çok güzel engellediler. Arjantin'i kendi yarı alanına hapsederek, defans oyuncularının kendi aralarında top çevirmeye zorladılar. Hücum hattından sadece Messi'nin gelip topu çıkarmaya çalışması, bir bakıma takımda kimlerin
kazanmak istediğini gösteriyordu. Bu taktiğin, Fenerbahçe'den "Alman Köylüsü" diye gönderilen Löw'den çıkması çok düşündürücü. Almanya önde olmasına ve Arjantin'i hareketsiz bırakmasına rağmen, nedense geri çekildi ve presi azalttı. Bunun üzerine Arjantin toparlanıp, gol için yüklenmeye başladı. İlk yarı biterken gol atamamışlardı, ama Almanya'yı bir titretmişlerdi.

09-10 sezonunu harika geçirmiş bir Diego Milito'yu, ilk yarı saçmalamış Higuen'in yerinde görmeyi bekledim, ama majesteleri bu hamleyi yapmadı. Yanlış olmasın, Milito Bayern ile oynadıkları Şampiyonlar Ligi finalinde kendi başına iki pozisyon yaratıp Inter'e kupayı kazandırdı. Geçen sefer de Almanları darma duman etmişti. Bu maç onun maçıydı. Gol atamasa bile en azından geriye dönüp pres yapardı. Onun yerine Arjantin'in 3. golü yemesine engel olma fırsatına tenezzül bile etmeyen Higuen sahada kaldı. Netekim hiçte bir şey yapamadı. Yazık.

İkinci yarı ise modern futbol ve Messi için çok üzücüydü. Tevez'den Higuen'e, son dakkalarda oyuna giren Pastore'den Aguero'ya, hepsi topu kapıp Maradonacılık oynadılar. Oynadılar çünkü ikinci adamı geçen olmadı. Üzücü olan, herkesi çalımlamaya girmek yerine pas verseler, çok daha etkili ataklara olasılık sağlayacak olmaları. Messi bile3-4 kişiyi çalımlayabilirken, buna rağmen daha müsait pozisyonda oldukları için arkadaşlarına pas çıkarması, ancak topu alanın direkt kaleye koşması, hem futbol için hem de Messi için acı verici. Oysa rakibi azıcık feyz alsalar, Almanlar paslarıyla, takım oyunu ile ikinci yarı 3 gol atarak, Arjantin'e de "İngiliz Muamelesi" çektiler.

Almanlar şu anda harika oynuyorlar ve İspanya'yı harcayacaklarını düşünüyorum. İlk maçlardaki "herşey Podolski için" mantıklarını bir yana bırakıp, bir bütün olarak oynamanın getirilerini topluyorlar. Klose, Mesut, Müller çok ölümcül bir hücum hattı. Podolski'yi buraya eklemedim, o dengesiz. Türk olmasından ötürü Mesut'a özel birşeyler eklemem gerekirse, 4. goldeki pası o kadar harikaydıki, onu gole çevirememek hakikaten cinayet olurdu. Hatta babamın şu yorumu bence herşeyi özetliyor: "o orta bana gelse, ben de o golü atardım"

İkinci yarıyı özellikle anlatmadım, zira biraz önce anlattığım haricinde pek birşey yok. Aptal aptal pas vermeden oynayan, Messi'ye pas vermeyen, topu onunla buluşturmayan, taktik barındırmayan, herkesin kendini Tsubasa sandığı bir Arjantin karşısında sistematik ve takım olarak oynayan bir Almanya vardı. Nitekim 3 gol atarak ikinci yarıda, Arjantin'in biletini kestiler.

Özetlemek gerekirse ben futbolu biliyorum *ego parlat*, ve İspanya esas gücünü yarı finale falan saklamadıysa Almanya finalde Hollanda'nın rakibi olacak. İspanya'ya karşı Müller'in oynamayacak olması büyük kayıp, ama bir makinede her dişlinin bir yedeği vardır ve Almanya'da da onu aratmayacak birisi sahneye çıkacaktır.

Messi bence zamanında İspanya milli takımını seçmemesinden ötürü dün akşam pişmanlık duymuştur. Şayet hala bir şansı varsa, FIFA yönetmelik falan değiştirirse, İspanya'ya geçmeyi düşünmeli zira Arjantin'deki futbolcular ve teknik direktörler ile o kupayı alamayacak gibi gözüküyor.

Çok uzattım ama bu son olacak, Paraguay'ın başındaki Gerardo Martino gibi yetenekli Arjantinli hocalar varken, Maradona'yı teknik direktör yapmak ta neyin nesi? Acilen iyi bir teknik direktör Arjantin'in başına gelmeli, yoksa Arjantinliler daha çok hezimet yaşarlar. Yazık.