26 Ocak 2010 Salı

Empati Yerine Telepati Yapmak


Çok anlamam gazetecilik mesleğinden. Ahkam kesmek niyetinde değilim o yüzden. Ama birkaç şeyden haberim var. Örneğin bildiğim kadarıyla gazetecilik; araştırmacılık, merak, kendini ifade edebilme, doğruları anlatma vs... demek. Yoksa ben de bilirim aha burdan "Rafa Benitez'in alternatifi Yılmaz Vural" diye haber yapmayı.

Kimden ya da hangi haberden bahsettiğim çok mühim değil, zira yapılan olayların birçoğu aynı. Ancak ısrarla aynı tip haberlerin çıkması, art niyetin gitgide artması, boş gündemler falan, leb deyince "lebi!" diye haykırabilen insanımızı yormakta.
Bazı ısrarcı insanlar var, acaip bi haber yapayım, şanım yürüsün mantığı çok zararlı olsa da, ısrarcılar bu konuda.
Birkaç zaman önce şöyle bir haber görmüştüm: Hayrola Maçınız Mı Var? Başlıklı bi'şey. Nedir diye okudum, e başlık ilginç tabi. Devamındaysa şöyle bir diyalog gördüm:

VEDALAŞMADA İLGİNÇ DİALOGLAR
YABANCILAR: Biz tatile çıkıyoruz, sizlere de iyi tatiller diliyoruz
YERLİLER: Ne tatili, Trabzon maçında oynamayacak mısınız?
YABANCILAR: Hayır, oynamayacağız gidiyoruz
YERLİLER: Hayrola milli maçınız mı var, gidiyorsunuz?
YABANCILAR: Hayır milli maç yok, size iyi noeller
YERLİLER: Biz bayram seyran maçlara çıkıyoruz ama...

Zaman noel zamanı. Florya'da kalenin birisinin önünde yabancılar, ötekisinde yerliler, ellerinde sazla atışıyorlar...Diye düşünüyor insan. Topluca konuşmalar falan olunca, herhalde önceden hazırladılar, ezberleyip temsil yapıyorlar zannettim ben de.
E nasıl bu kadar emin olabiliyor bir insan? Nerden duyuldu, nasıl emin olundu da, binlerce kişi bunu okusun dendi? Neyse, devam edelim.
Aynı insan, bugün yine coşunca, ister istemez ben de coştum. Yahu güzel abim, dinleme böceği mi koydun Florya'ya? İnterpol'den misin, CİA'den misin? Aha da o coşuk haber:

KEWELL ÇILDIRDI, YÖNETİM KARIŞTI!
Söyleneni hemen aktarıp asıl olaya geçeyim, Kewell idarecilere "ne bu gönderilme haberleri" diye sormuş. İdareciler de yine bir ağızdan "Biz böyle düşündük" gibisinden bir şeyler demiş. İşte o diyalog! (böyle de nefis geçiş oluyor ama ha)

KEWELL:
Gazetelerde bu yazılanlar ne demek oluyor?
YÖNETİM: Eğer sezon sonu gideceksen, şimdi git...
KEWELL: Düne kadar beni istiyordunuz ama...
YÖNETİM: İki ay yoksun. Senin yerine transfer yapmamız gerek.
KEWELL: Sakatlanınca şimdi böyle mi oldu?
YÖNETİM: Ama sakatlığın uzun sürecek...
KEWELL: O zaman verin tazminatımı gideyim!
Bu konuşmanın son cümlesinden sonra Kewell kapıya döner, yönetici (kim olduğu da belli değil) de "gel buraya, deli çocuk ahahahahah" diyerek kollarını açar ve kavuş...Aaa pardon, bi an dalmışım.
Hayır belki bir duyumun vardır, belki bir yerden haber gelmiştir, ama sanki masanın altından dinlemişsin gibi diyalogu yazmak nedir? Yoksa telepatik güçleriniz mi var bre uçarı gazeteciler?
Az ayaklarınız yere bassın bence. Ha bir de; resimde uçan E.T.'dir. İlişkilendirmeyi size bırakıyorum.

0 Comments: