15 Haziran 2010 Salı

İtalya-Paraguay



Öncelikle şunu söylemeliyim ki, ben bu kadar basiretsiz dünya kupası beklemiyordum. Kimsenin gol atmaya niyetinin olmadığı sözde dünyanın en büyük futbol organizasyonunun belki de daha turnuva başında "savunma yapacaklar" dedirten tek takımı olan İtalya, Conmebol elemelerinin Şili ile birlikte en dikkat çekici takımı Paraguay'la karşılaştı 14 Haziran'ın kapanışında.

Feci bir yağmur vardı, saha da çok kaygandı, onu baştan kabul etmek lazım. Ama o kuraklıkta gelen yağmur kimseyi heyecanlandırmamış, sevindirmemiş olacak ki, ruhsuz futbol yine sahadaydı.

Beklediğimden çok daha katı ve sağlam çıktı Paraguay. Ama durdurmayı çok düşününce, ilerideki Valdez ve Barrios'a, ki hakikaten kağıt üzerinde bayağı korkutucu bir ikili, bir türlü top götüremediler. İlginç bir gol geldi oyun kilitlenmişken Alcaraz'dan. Cannavaro'nun üzerine, Chiellini'nin omzuna basarak yükseldi, kafayı vurdu, Lippi'yi korkuttu.

Her ne kadar ilk yarıyı önde kapamış, gole kadar da çok pozisyon vermemiş olsa da, Paraguay'ın sadece "taş gibi takım" olduğunu söyleyebilirim. Bundan daha ileriye gidip iyi takım, zevk veren takım demek abes olur. Gerçi karşınızda İtalya varken nasıl zevk veren futbol oynayacaksınız değil mi?



İaquinta'yı sol sanatta oynatmanın mantığını çözemesem de, "madem sol ve sağ tarafta ikincil forvet oynatacaktın, niye di Natale'yi oynatmadın?" diye sorup dursam da, Lippi'ye saygı duydum yine de. Hiç değilse yanlışından dönüp, Camoranesi ve di Natale'yi aldı sonradan oyuna da, o zamana kadar hiç pozisyon bulamayan İtalya kendine geldi. Gol tabii ki klasik olarak duran toptan oldu. Justo Villar'ın poşet misali havada süzülüp boşa çıkması da yine Jabulani'ye bağlanacaksa, bir çift lafım olur söyleyeyim; HADİ BE ORADAN! (be yerine opsiyonel olarak lan da kullanılabilir)

Son paragrafı bence Mesut Özil'den sonraki, turnuvanın şu ana kadarki en iyi bireysel performansına ayırmak lazım. Pepe, hakikaten durmak bilmedi. Bir ara hem sağ defans hem sol defansta aynı anda oynadığını düşünmedim değil. Hakikaten her şeyi yaptı, yüreğiyle oynadı adam. Helal olsun.

Beraberlik, zevksiz futbol, topoun oyunda kaldığı 64 dakika boyunca yalnızca kaleye giden 6 şut... Bu kupada bir şeyler eksik ama... Dur bakalım.

0 Comments: