12 Temmuz 2010 Pazartesi

Uruguay - Almanya



Dert yok tasa yok, maçı kaybeden tarafın 'kaybı' çok da büyük olmayacak, iki ekip de dünya kupasına renk katmış, ikisine de şans verilmiyorken ikisi de tüm otoriteleri şaşırtarak kendilerinden beklenmeyen yerlere, birşeyler beklenen takımların önüne geçerek ya da onları bizzat eleyerek gelmiş, iki ekip de mücadeleyi seviyor, iki ekibin de maçı değiştirebilecek adamları var... E o zaman bu kadar özelliğin bir araya geldiği bir üçüncülük maçının kötü geçmesi mümkün olabilir mi?



Almanya'nın kadrosunda bayağı eksiklikler vardı ki bunlar öyle yenir yutulur değil; turnuvanın tarihine geçmek isteyen Miroslav Klose, Almanya'nın savunmasına ters kademeleriyle büyük katkı sağlarken hücuma da destek veren Philip Lahm, Jabulani'den dert yanmayan ve başı ağrımayan tek kaleci Manuel Neuer, her ne kadar 'hay senin ayağına' dedirtse de hücuma hatırı sayılır katkıda bulunan Lukas Podolski forma giyemediler. Bence maçın bu kadar gollü geçmesi, Almanya'nın bu kadar gol yemesi, Jerome Boateng'in alışkın olmadığı sağ bekte yer alması, Philip Lahm'ın yokluğu ve Dennis Aogo'nun takıma ısınmamış görüntüsünden kaynaklanıyordu.

Schweinsteiger'ın mücadelesi, Khedira'nın ve Müller'in katkılarıyla orta sahayı ayakta tutarken ilk dakikalarda Uruguay'ı da yarı sahasına kapattı; Almanya, Mesut'un milimetrik paslarıyla gücünü gösterirken Cacau'nun Klose'nin yerini dolduramadığına şahit olduk. Derken Schweinsteiger 2006'da Portekiz'e attığı golü andırır bir yerden çok iyi bir şut çıkardı ve Jabulani kendini Müller'in önüne attı.
Müller de yapması gerekeni yaparak ters köşeyi güzelce buldu. Schweinsteiger'ın kaptırdığı toptan yenen gol, Uruguay savunmasında iki külçe altın bulunmasıyla telafi edildi ve Almanya, iki kez üst üste üçüncülüğe razı oldu.



Suarez ve Lugano geri dönmüş, Uruguay'ın üçüncülük maçına razı olmasının belki de en büyük etkeni olan bu iki adam sahada yerini alınca Almanya karşısında oldukça dirençli bir Uruguay izledik. Zaten bu turnuvanın en çok koşan takımı diyebiliriz kendilerine; rakipleri ile arasında doğan kalite farkını fiziki güç ve üstün mücadele ile kapatan Uruguay, Edinson Cavani'nin ayağından yakaladığı gol ile beraberliği yakalayınca hareketlendi. Tutuk başladığı maçı Diego Forlan'ın bu turnuvada Uruguay'ı sırtlamasını mükemmel bir şekilde taçlandıran golü onları öne geçirdi; ama Jansen'in 'hazırol'da attığı ve Khedira'nın Uruguay'ın yan top hatalarından birini daha değerlendirdiği iki kötü gol kendilerini mağlup konuma getirdi.

Suarez, biraz daha dikkatli olsaydı maç daha erken Uruguay'ın üstünlüğüne geçip başka bir hal alacaktı ama Gana'nın ahı tuttmuş olsa gerek. Forlan, son dakikada yakalanan şansı çok iyi kullandı; ama Gana'yı evine gönderen üst direk Uruguay'a da bir dur dedi. İki tarafın da güzel bir futbol sergilediği bu maç, 2010 Dünya Kupası'nın en güzel maçlarından biri olarak futbolseverlere izlediklerinin futbol olduğunu hatırlatmış oldu.

0 Comments: