27 Nisan 2010 Salı

Suarez Kasidesi

Biraz methiye düzmenin zamanıdır kanımca. Resme bakarak sebebini anlayabilirsiniz rahatlıkla. Kaldı ki, benim methetmeme gerek kalmadan, "Abi adam ne oynuyo bee!" nidasıyla yazının geri kalanına bakmayabilirsiniz de.

Eğer bu paragrafı okumaya başladıysanız, kasidemizin nesip bölümündesiniz demektir. İlgililer bilirler, nesip bölümü, bir kasidenin hem girişi, hem de en betimleme yüklü bölümüdür. Betimlemem, tabii ki "çölde bir vaha gibi" şeklinde olmayacak, zira iyi bir betimlemede benzetme edatı olmaz.
Luis Suarez, Eredivisie'nin bu sezonki "Bug" ihtiyacını karşılayan adamdır gözümde. Dolayısıyla kendisini bir oyun hatasına benzetmekte bir yanlış görmüyorum. Bu sezonki diyorum, zira bildiğiniz gibi Eredivisie her daim bir oyun hatası çıkardı bugüne kadar. Yeri geldi Romario oldu bu, yeri geldi Ronaldo, yeri geldi İbrahimoviç, yeri geldi Huntelaar ya da Afonso Alves... Bu sezon da, Luis Suarez.
Eh, madem nesibi, teşbibi atlattık, adamın özelliklerini bir sayalım;
  • Şut? Kesinlikle bir hücumcu için yeterli.
  • Takım oyunu? Hayvansal gol istatistiklerine karşın aynı düzeyde asist istatistiği de olduğuna göre, takım oyunu da iyi.
  • Kafa Topu? Boyu olmasa da, pozisyon bilgisiyle kotarıyor işi.
  • Pozisyon Bilgisi? Oldukça iyi.
  • Forvet Şansı? Filippo İnzaghi kadar olmasa da, oldukça yeterli bir önsezisi ve yeteneği var. (İnzaghi, 1973'ten beri...forvetlik bizim işimiz)
Olaya bu şekilde baktığımız zaman, Luis Suarez'in yalnızca tek özelliğe sahip, şanslı ya da "beleşçi" goller atmadığını görüyoruz. Kaldı ki, bir adam tüm sezon boyunca çıktığı 51 maçta 46 gol atıp 24 de asist yapıyorsa, onun eksiğini aramak, bulmak ve aşağılamak Ahmet Çakar veya Sergen Yalçın'ın dahi yapabileceği bir iş değildir.
Ligde 32 maçta 33 gol, gerçekten korkutucu. Lakin soru şudur; "Ne kadar daha atabilecek? (zaman, ilerleyen sezonlar), bu performansı nerelerde sürdürebilir? (lig, turnuva vs..)"
Madem bir methiye tarzı kaside yazıyoruz, o halde kötü yönleri ya da şüpheleri ortaya dökmenin lüzumu yok. Ama insanın aklına ister istemez onun durumuna gelen, onun kadar inanılmaz istatistiklere ulaşan Afonso Alves veya Klaas-Jan Huntelaar gelmiyor değil. Suarez'in Kariyer planını doğru çizmesinin ne kadar önemli olduğu ortada. (gerçi ben hala daha Klaas-Jan Huntelaar gibi müthiş bir isim soyad kombinasyonuna sahip olup da başarısız olunabileceğini düşünmüyorum)
E dedim ya, şüpheye gerek yok, en azında bu yazıda. Övmeye devam edecek olursak, birçoğunuz ben de futbol oynayabilen biriyim. Şutlarım fena değildir, paslar atarım aralara, oyun görüşüm iyidir vs... Gelin görün ki, en iyimiz dahil hiç kimse, Suarez'in bu sezon ulaştığı istatistiğe mahalle maçlarında ya da halı sahalarda ulaşmış değil. Dileriz böyle devam eder.
E madem kasidemizdeki fahriye (şairin kendini övmesi) bölümünü de ortadan kaldırdık, o halde duaya, yani son bölüme geçelim.
Az önce de dediğim, dilerim Suarez doğru düzgün bir yol çizmiştir kendisine kafasında. Yıllarca Avrupa'yı domine edebilecek bir adam potansiyeli var çünkü. Avrupa gol kralı olabilmesi için de Hollanda'dan kurtulması lazım zaten...
Mensur kaside yapmak için uğraştığım ve zaman zaman tuhaflaşan yazımı okuduğunuz için teşekkürler...

0 Comments: