16 Haziran 2010 Çarşamba

Honduras-Şili



Azıcık hüsn-i tâlil yapayım; dün yazıları yazdık, tepkimizi ortaya koyduk diye, bugün çok daha zevkli bir futbol günü oldu, gördünüz mü?

Şaka bir yana, şu ana kadar oynanan ilk maçların belki de en güzeli, en bol mücadelelisi, en bol pozisyonlusu oynandı. Belki kafamız ilk kez bu kadar televizyona dönük kaldı bir maç içinde.

Her şey bir yana, aslında en çok istediğimiz şey olan "sempatik futbol" ve "sempatik küçük takım" olgusunu gördük nihayet.

Şili ile başlayalım o halde. Aslında buraya takım fotoğrafı koymak lazım da, takımın yüzde sekseni bu arkadaş olduğu için, onu koymayı tercih ettim. Alexis Sanchez bu maçta tam anlamıyla döktürdü. Mesut Özil sonrası en önemli "yeni süperyıldız" adayı böylece ortaya çıkmış oldu. Hız, teknik, oyun zekası ve oyun görüşü gibi birçok olay var bu adamda. Şutlar iyi, paslar nefis, çalımlar beklenmedik... E daha ne olsun değil mi ama?

Şili, gerek Toulon gençlik festivalinde gerek alt yaş gruplarındaki dünya şampiyonalarında gümbür gümbür gelen bir takıma sahip olur her zaman. Şu anda A Milli takımın yaşlarına da bakarsak, yaşların çok yakın olduğunu ve birbirini çok uzun zamandır tanıyan adamların oynadığını görüyoruz. Bu alt yaş grubunu A takıma harika entegre etmiş Marcelo Bielsa. Ki alt yaş gruplarıyla da yine kendisinin çok yakından ilgilendiğini biliyoruz.

Aslında beklenenden çok daha az gol oldu bu maçta. Çok fazla net pozisyon, sürekli oyunda olan ve sağdan sola, bir kaleden diğerine akan bir top, çoğu zaman da güzel hareketler izledik.



Gol müthiş paslaşmaların ardından Jean Beausejour'dan geldi. Aslında çok daha önce de gelebilirdi gol, aynı zamanda da çok daha fazlası da gelebilirdi. Ama biraz heyecan, biraz beceriksizlik, 1-0 kaldı durum. Tabii golün yarısını o müthiş arapasını atan Fernandes'e yazmak lazım.



Diğer yandan, Honduras'ın da hakkını yememek lazım. Diğer hücum hattı zayıf ülkelerden farklı olarak, oyunu soğutmaya, oyunun zevkini kaçırmaya çalışmadılar hiç. Savunma iyi, mücadele iyi ama, maalesef hücum hattı Ömer Üründül'ün de dediği gibi "pek şey değil".

Şili bu kupaya şüphesiz büyük zevk verecek, heyecan getirecek. İspanya-Şili maçında savunmasını da daha net izleme şansımız olacak Şili'nin. Bakalım hakikaten o kadar da iyi bir takım mı...

Bu arada kafama takılan bir şey var. Maçın adamının Sanchez değil de Beausejour olarak belirlenmesi garip geldi bana... Hadi neyse.

0 Comments: