İnsan blogu açtığında ertesi gün İnter-Milan maçı varsa, başka bir şey yazmamalı bence. Gerçi bir yandan da şık oldu, konu direk karşımda işte.
Ne yazsam ne yazsam diye düşünedurayım, dün heyecanla aldığım cipsin biranın yareni bana göz kırpmakta. E mecbur artık, ilk yazım olacaksın bre!
Maçların tarihine falan girmenin alemi yok, bu maçın önemi aşikar. İhtiyar heyetimiz Milan, artık toparlandı şüphesiz. Bundaki en büyük etken, tabii ki Borriello'nun nefis formu ve yine tabii ki Roni'nin geri dönüşü.
Adam Barça yıllarına döndü be! Peheey...Tepki biraz büyükçe oldu, farkındayım da, bilmiyorum Siena maçını izlediniz mi? 3. goldeki füze çok şeye gebe, haberiniz ola.
Borriello'ya da ayrı bir paragraf ayırmak lazım bence. Adam gitti geldi, arada gol kralı falan oldu, yine ilk 11'e girmeyi başardı hani. Kolay değil Huntelaar'ı takımdan kesmek, Hem de Klaas bey Catania deplasmanında 89-90'da iki tane sallayarak (sallama çok ayıp oldu ama nefis gollerdi be) galibiyeti getirdikten sonra...Zor iş.
Burada bir durup, hepimizin yakışıklısı David Beckham'a da bir göz atmak lazım. Bre adam, bi yaşlan, bi yavşa da "para bok oğlum ne koşucam lan" diye tepkini koy. Git bi iki Hollywood filminde oyna. Yok ama, "ben frikik atayım, it gibi koşayım, hala daha "sırf adı var" desinler, daha da bi hırslanayım" düşüncesinde. Helal be abi, ne diyeyim...
Neyse, Milan'da olay, Roni ve Borriello'nu, en büyük bela Pato yokken, işleri tıkırında götürmesinde gibi.
İnter'de ise Mourinho balı devam etmekte. Kör topal bi' şekilde, son dakika golleri falan, gidiyor yine İnter. Ne yalan söyleyeyim, 2-1'lik Juve maçından beri bir tuhaf İnter. Hele o Massimo Maccarone'ye yazık olan 4-3'lük Siena maçı yok mu...Piuu. Walter Samuel'in 90'daki golünden sonra "haaayyyıııır" diye bağırasım gelmişti odada...Da bağırmadım tabi. E sonra bir de Bari maçında saçmasapan bir 2-0'dan 2-2 hikayesi falan. Bence buraya kadar. Ailemizin delisi, sevimli psikopatımız Balotelli bey çılgın atmazsa, İnter için zor maç olacağa benziyor. Tabi yine Mourinho balını da es geçmemek lazım.İnter için kilit adam, bana göre Balotelli.
Her ne kadar Leonardo yaptığı açıklamalarda "camia olarak hedefe kitlendik, burası İntere mezar ola...haftaya bizim maç var lan burda, ağır konuşmayım" dese de, son zamanlarda takımı toparlasa da, İnter maçında alacağı bir mağlubiyetle "yeteeer leonardoo" sesleri yükselebilir.
Mourinho ise daha rahat. En kötü ihtimalle 3 puana inecek fark. Biraz daha tolere edilebilir yenilgi onun açısından.
Ayrıca Jose efendi, "oğlum şimdi Giuseppe Meazza'da mı oynuyoruuz yoksa San Siro'da mı, onlar da burayı kullanıyo, e niye bizi yazıyolar kendi sahamızda" diye sorarak hala daha olayı anlamadığını belirtmeye çalıştı maç öncesinde.
Önemli notlar:
- İnter'de Chivu, Muntari, Motta ve "the 35 yarder" stankovic'in sakatlıkları sürmekte. Ki ortasahanın bu adamlar olmadan "ne kadar" idare edebildiğini be gördük. Anın oğlu (an insanı, anı yaşayan) Esteban ne derece idare edecek göreceğiz. Beşiktaş'ın Ernst'i gibi maç sonunda 2 kilo vermiş olabilir yarın akşam. Ayrıca Eto'o'nun da Angola'da olduğunu, söylemekte fayda var.
- Milan'da Pato yok.
- Milan son 3 maçını kazanırken, İnter son 5 maçında yenilmedi.
- İki takımın son 4 maçında İnter kazandı.
Eveet efenim, tüm bu bilgiler ışığında bir yorum yapmak gerekirse; DERBY DELLA MADONNİNA'da hiçbir şey belli olmaz, öyle atmosferde ben oynasam fark etmez...Kimin kazanacağı? O hiç belli olmaz...Yarın saat 21.45'te ekranın karşısında olacağız.
0 Comments:
Post a Comment